Makedonya, Büyük İskender gibi bir kralın yetiştiği ülkedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun 542 yıl hâkimiyet sağladığı, şimdilerde ise Makedonya Cumhuriyeti olarak anılan ülkedir. Makedonya kralı 2. Filip öldüğünde tahta oğlu Büyük İskender geçti. Hayali tüm dünyayı fethetmekti. Kurduğu ordu ile sınırlarını Hindistan’a kadar genişletti. Ancak Büyük İskender’in henüz 32 yaşında ölmesi Makedonya’nın daha fazla büyümesini önledi. Makedonya bugün, Balkan Yarımadasında 25.713 km² yüzölçümüne sahip küçük bir ülke konumunda. Yaklaşık 2,5 milyon insanın yaşadığı Makedonya kuzeyden Sırbistan ve Kosova, doğuda Bulgaristan batıda Arnavutluk ve güneyde Yunanistan ile çevrilidir. Ülkenin ortasından geçen Vardar Nehri tek büyük ırmaktır. Yükseltisi bakımından oldukça dağlık olan ülkede 3 büyük göl vardır. Resmi dili Makedonca olan ülkenin etnik yapısı sebebi ile Türkçe, Sırpça ve Arnavutça dilleri de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ülkede Ortodoks Kilisesi’ne bağlı Ortodoks mezhebi yaygın dindir. Diğer yaygın din ise İslam dinidir. Ülkenin en büyük şehri ve aynı zamanda başkenti Üsküp’tür. Nüfusun yaklaşık 1/5 i bu şehirde yaşar. Resmi para birimi olarak Denar kullanılır. Halkın büyük bir çoğunluğu şehir merkezlerinde yaşıyor. Ekonomisi genellikle tarım ve sanayi üzerinedir. Madencilik ve ormancılık faaliyetleri ekonomi içinde önemli paya sahiptir. Denize kıyısı olmayan ülkede ulaşım çoğunlukla karayolu ile yapılır.
Tarihte birçok devletin hüküm sürdüğü Makedonya’da Osmanlı İmparatorluğu 542 yıl gibi uzun bir süre hüküm sürmüştür. Bunun sonucu olarak günümüzde ülkenin pek çok yerinde Osmanlı İmparatorluğu’ndan izler görülüyor. Ülkede bulunan 400 caminin büyük çoğunluğu Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma camilerden oluşuyor.
Yugoslavya devleti dağılmadan önce bu ülkeye bağlı özerk bir bölge olan Makedonya, Yugoslavya’nın dağılmasının ardından 8 Eylül 1991 yılında bağımsızlığına kavuşmuştur. Ancak 8 Nisan 1993 yılında resmen tanınmıştır.
Makedonya Balkanlarda konumlanmış olan bir ülkedir. Yıllardır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Makedonya köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmen çiçeği burnunda ülkeler arasında yer alıyor. Çünkü yıllardır Yugoslavya’nın egemenliğinde varlığını sürdürüyordu. Ancak 1991 yılında bağımsızlığını tüm dünyaya duyurarak kendi egemenliğini ilan etti. Böylece tarih kitaplarında da sıklıkla karşımıza çıkan Makedonya, bağımsız bir ülke olma özelliğini kazanmış oldu. Artık Makedonya dünyanın en genç ve Balkanların da en şirin ülkelerinden biri olarak anılıyor. Ancak Yunanistan ile yaşadıkları sorunlar bazen bu ülke için üzücü sonuçlar doğurabiliyor. Makedonya bağımsızlığını ilan ettikten 2 yıl sonra Birleşmiş Milletler bu ülkeyi resmi olarak tanıdı. Ancak Yunanistan’ın itirazları ve diplomatik girişimleri sonucunda Birleşmiş Milletler Makedonya’yı “Makedonya eski Yugoslav Cumhuriyeti” adı ile tanıdığını açıkladı.
Makedonya’nın kuzeyinde Sırbistan ve Kosova, batısında Arnavutluk, güneyinde Yunanistan ve doğusunda da Bulgaristan bulunuyor.
Ünlü Vardar nehri bu ülkenin sınırları içerisindedir. Hatta ülkeyi coğrafi olarak ortadan ikiye bölen bu nehri görmek için dünyanın çok sayıda ülkesinden yüzlerce insan, her yıl Makedonya’ya akın ediyor. Ülkede turistik açıdan önemli olan pek çok göl de bulunuyor. Bunların başında gelen ise Ohri Gölü’dür. Aynı zamanda Prespan ve Doyran Gölleri de Makedonya’nın mühim gölleri arasında bulunuyor.
İklimi ise Akdeniz iklimi ile büyük bir benzerlik gösteriyor. Bu ülkede en soğuk kış günlerinde dahi hava sıcaklığı eksileri pek göstermiyor. Bahar ve yaz aylarının da ülkemize göre çok daha uzun sürdüğünü söyleyebiliriz.
2 milyondan fazla kişinin yaşadığı Makedonya tam bir kozmopolit ülke örneğidir. Bu ülkede çeşitli etnik gruplara ait çok sayıda insan yaşıyor. Ancak aynı zamanda ülkenin tam bir dostluk örneği sergilediğini de söyleyebiliriz. Bu farklı etnik gruplar bir arada muazzam bir dayanışma ve dostluk içerisinde yaşıyor. Tam 542 yıl boyunca Osmanlı egemenliğinde yaşayan Makedonya ile Türk kültürü arasında pek çok benzerliğin olduğunu söyleyebiliriz. Bu ülkeye eğitim almak amacıyla giden pek çok Türk encinin ilk özlemleri de bu iki kültürün benzerlikleri üzerine oluyor. Hatta ülkede pek çok kişini Türkçe konuştuğunu söyleyebiliriz. Hava alanlarında görev yapan personelden Makedonya esnafına kadar pek çok kişinin Türkçe biliyor ve konuşuyor olması, üniversite eğitimi almak amacıyla Makedonya’ya gidenler açısından olumlu bir özelliği barındırıyor.
Makedonya son derece genç bir ülke olmasına rağmen günümüzde pek çok uluslar arası örgüte ve oluşuma üye olmayı başarmıştır. Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, Frankofon, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na üye olan Makedonya, pek çok örgüte üyelik müzakerelerini de sürdürüyor.
2005 yılının Aralık ayından bu yana Avrupa Birliği’ne üye olmak amacıyla müzakerelerini sürdüren Makedonya’nın gündeminde son birkaç yıldır Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne üye olmak da yer alıyor. Bu durum Makedonya’da eğitim almak isteyen gençler için büyük önem taşıyor. Bu ülkenin üniversitelerinde okuyan ve mezun olan gençlerin aldıkları diplomalar, dünyanın pek çok ülkesinde kabul görüyor. Türkiye de bu ülkelerden biridir.